1. (a) ansı(t)mak, hatırla(t)mak, anı/hatıra uyandırmak, (b) telefon etmek, telefonla konuşmak.
    I called
    him up yesterday. (c) askere çağırmak, silah altına almak.
    to call up reserves. (d) getirmek, celbetmek.
    The magician claims to be able to call up spirits from the dead. (e) (radyo istasyonuna) mesaj göndermek.
kanun koyucu organa bir kanunun tartışılması için önerge vermek Fiil
bir hesabı geri çekmek Fiil
bir yaş grubunu çağırmak Fiil
bir taksidin ödenmesini talep etmek Fiil
sermaye ödenmesi talebinde bulunmak Fiil
birine telefon etmek Fiil
birini milli takıma almak Fiil, Spor
birini milli takıma seçmek Fiil, Spor
birşeyi kullanmak Fiil
birşeyi bulunduğu yerden çıkarıp kullanmak Fiil
birşeyi getirmek Fiil
birşeyi aklına getirmek Fiil
birşeyi çağırmak Fiil
birşeyi hatırlatmak Fiil
birşeyi hatırına getirmek Fiil
askerleri silah altına çağırmak Fiil
birini askere çağırmak Fiil
askere çağır(ıl)ma emri. İsim
belirli bir süre içinde askere alınanların sayısı. İsim